Range Rover Sport TDV6 HSE

Kaba bir tanımla, bir ürün, bir ihtiyacı gideren yada bir isteği yerine getiren şeydir. Lüks SUV'ların giderdiği ihtiyaçlardan biri de, zorlu arazi koşullarında, dağları yararak insanları gidecekleri yerlere ulaştırmasının yanı sıra, manevi bir ihtiyaç olarak tanımlayabileceğimiz "statü sahibi olma" ihtiyacı. Ancak Range Rover Sport, manevi ihtiyaçları çok rahat giderebileceği gibi, sizi dünyanın istediğiniz bir noktasına da götürebilecek, yani sadece SUV gibi durmayan aslında SUV'dan öte olarak tanımlanabilecek bir araç. 

Yeni Range Rover Sport'u sürdüğünüzde kendinizi kraliyet ailesinin bir üyesi gibi hissediyorsunuz. Bütün "anlık" istekleriniz, siz hiç yorulmadan yerine getiriliyor, ancak "hanedanlık" gibi, çok büyük ve ağır bir şeyin de üstünde olduğunuzu ve istekleriniz yerine getirilirken, bir sürü, elektronik "hizmetkâr"ın da çalıştığını biliyorsunuz.

Range Rover 1970 yılında ilk kez satışa sunulduğunda, hala yaprak makaslı süspansiyonlar ve tambur frenler kullanan rakiplerinden disk frenleri ve helezon yaylı amortisörleri ile daha gelişmişti ve ilk lüks SUV olarak tanımlanıyordu. İkinci kasası MK2 1995 yılında, son kasası MK3 ise 2003 yılında satışa sunuldu. MK3, Devasa boyutları ve sürüş kalitesi ile güncel arazi taşıtlarından çok, lüks sedanlara benziyor ama diğer yandan çok başarılı arazi performansı da sunuyordu.

2006 yılında, Land Rover, Range Rover gibi lüks, ancak piyasada bulunan daha spor modellere benzer ve onlar ile direkt rekabete girebilecek bir modeli piyasaya sundu.

Land Rover Discovery 3'ün üzerine kurulan Range Rover Sport, aynı zamanda lüks Range Rover ile Discovery arasındaki boşluğu da dolduruyordu.

Range Rover Sport, Land Rover'ın satışlarını arttırmak yerine, en pahallı Range Rover'ın satışlarından çalacağını düşünenlerden eleştiri aldı. Ancak Range Rover Sport, lüks ağabeyi Range Rover'dan imajı ve Discovery'den de arazi kabiliyetini alarak, sanki Cayenne, X5 veya ML'den farklı bir sınıfa aitmiş gibi, aynı sınıftaki rakiplerinden kendini bir şekilde farklılaştırmayı başardı.

Range Rover Sport, amortisör sistemi çok başarılı bir SUV. Aracın adeta bir "uçan halı" gibi gitmesini sağlıyor. Gaz, fren, direksiyon. Her şey o kadar yumuşak ki, sürerken hiç güç sarfetmiyorsunuz. Hissettiğiniz tek şey otomobilin ağırlığı; model ismi "Sport" da olsa, bu araç spor kullanım için değil, Range Rover'ın spor modeli. Olumlu olan yanı ise emrinizdeki 2.5 tonun çok kabiliyetli ve güven verici olması.

Range Rover'ın 1995 de satışa sunulan MK2 kasası, sürücünün neredeyse belinden itibaren görünmesinden dolayı, mafya filmlerindeki karanlık imaja özenenleri pek mutlu etmemiş, sahipleri aracın ön yan camlarını siyah yaparak görüntüsünü bozmuşlardı. Ancak yan camlarını koyultanların atladığı şey, aracın arazide rahatlıkla sürülebilmesi için, şoförün yüksek ve hakim bir pozisyonda oturması gerektiği idi. İşte bu "hakim" pozisyon, en büyük Range Rover kadar iddialı olmasa da, Range Rover Sport'ta da var.

Kullanılan malzeme kalitesi ve aracın donanım seviyesi, aynı 115,000 Euro'luk fiyatı gibi oldukça yüksek. Aracın zaten yüksek donanım seviyesini isterseniz firma tarafından sunulan aksesuarla daha da yükseltebilirsiniz. Örneğin dış görünümü "Stormer Body Kit" adındaki gövde renginde tamponları ve marşbiyeli yere doğru uzatabilir, 20 inçlik jantalar, krom aynalar ve krom motor hava girişi ile aracı daha "asfalt" modeli yapabilir ya da ön tampona vinç, araç altına ve farlara koruma, tavana kadar uzanan şnorkeli ile motor hava girişini araziye daha uyumlu hale getirir, port bagaja rahat ulaşmak için arka cama merdiven taktırıp ve birde ilave sürüş lambaları eklerseniz, araç bir anda Tomb Raider'ın maceralarına hazır hale gelebilir.

Aracın standart donanımındaki "Terrain Response" amortisör sistemi, buzlu kaygan zeminde, çamurlu bozuk zeminde, kumlu tepelerin arasında, kayalık zeminde ya da otoyol asfaltında olsun, 5 farklı ayarı ile ortama uyum sağlıyor. Aracın yüksekliği veya şanzıman oranı (arazi şanzımanı) manüel olarak da ayarlanabiliyor. Sistemdeki sarı HDC düğmesine bastığınızda aracı kaygan tepelerden iler veya geri aşağı son derece güvenle indirmeniz mümkün; böylece siz sadece direksiyona konsantre olabiliyorsunuz.

Genelde lüks sedanlarda bulunan; hafızalı ısıtmalı koltuklar, Harman Kardon ses sistemi, çift Xenon farlar, park mesafe kontrol (PDC) sistemi, DSC stabilite sistemi, havalı süspansiyon gibi aksesuarlar Range Rover Sport'da standart.

TDV6'nın 2.7 litrelik 190 beygir gücündeki V6 dizel motoru şehir içinde 13.5 litre yakıt tüketiyor. Uzun yolda kullanıldığında ortalamayı 10 litreye kadar düşürmek mümkün.

Eğer arazide üstün manevra yeteneğine ve asfaltta lüks sedanları kıskandıran sürüş konforuna sahip Range Rover'ı seviyorsanız ama aynı zamanda ebatları biraz daha şehir kullanımına uygun ve Porsche, BMW gibi SUV'ların spor imajına yakın bir araç istiyorsanız Range Rover Sport tam size göre.

Can Şaher